Aşk, insanoğlunun bildiği en derin hislerden biridir. Bu nedenle romantik münasebetler, hayatın en manalı taraflarından birini oluşturur ve derin bir tatmin kaynağıdır.
Başka beşerlerle etkileşime duyulan muhtaçlık doğuştan geliyor üzere görünürken, sağlıklı, sevgi dolu alakalar kurma yeteneği öğrenilir. Çalışmalar, istikrarlı bir bağ kurma yeteneğinin, çocuğun yiyecek, bakım, sıcaklık, müdafaa, uyarılma ve toplumsal temas gereksinimlerini muteber bir formda karşılayan bir bakıcıyla çocuğun birinci tecrübelerinde yani bebeklik devrinde oluşmaya başladığını göstermektedir. Güçlü bir ilgi sürdürmek, daima ilgi ve irtibat gerektirir. Her birey, partnerinin başkasına vakit ve ilgi göstermeye istekli olduğundan emin olmalıdır. İki partner de vakitle değişse bile farklılıklarına ahenk sağlamaya kararlı olmalıdır. Düzgün bağlantılarda birebir grupta olma duygusu vardır. Uzun vadede sürdürülen bu his, çiftlerin kaçınılmaz olarak birlikte karşılaşacakları zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Aidiyet hissini geliştirmenin anahtarı tesirli bir bağlantıdır.
Romantik bağlantılarımızda olan etkileşimlerimizde dikkatli olmak, bunu yapma niyetiyle başlar. Hepimizin geliştirmek istediğimiz taraflarımız var. Bu iyileştirmeleri yapmanın bir yolu, dikkatli bağlantı ve niyet belirlemektir. Araştırmalar, farkındalığın insanların çatışmayı çözmelerine, alakalarını güzelleştirmelerine ve gerilimi azaltmalarına yardımcı olabileceğini göstermiştir. 8 haftalık farkındalık eğitimine katılan çiftlerin, eğitime katılmayanlara nazaran daha yüksek bağ tatmini, yakınlık ve partnerlerini kabul ettiklerini gösteriyor.
İlginizi neden geliştirmek istediğinizi düşünün ve tatmin edici bir yerde olsaydı bağlantının nasıl görüneceğini hayal edin. Ekseriyetle daha güzel münasebetler kurmak istemeyi düşünürüz, fakat aklımızda gerçek gayeler yahut bu maksatlara ulaşmak için irtibat araçları yoktur. Güzelleştirmek istediğimiz bağlantıları düşündüğümüzde, çoklukla başka kişinin yanılgıları aklımıza gelir. Bunun yerine, kendi bağlantı seçimlerinizi ve irtibat tercihlerinizi değiştirmenin bağınızı nasıl olumlu istikamette etkileyebileceğini düşünün. Sık sık diğerlerinin değişmesini bekleriz, fakat değiştirebileceğimiz tek kişinin kendimiz olduğunu unutmamamız gerekir. Bağlantınız, seçtiğiniz bireyle olan çatışmalarınızda nasıl bir rol oynadı? İrtibat tercihleriniz bu alakayı nasıl etkiledi? Bir düşünün ve yerine fonksiyonel olanları koymaya çalışın.
Yüz sözleri, içsel olarak meydana gelen fizyolojik değişikliklerin sinyalleridir. Yüz sözlerinin fonksiyonu sinyallere dönüşmüş olsa da, yüz kaslarımızı denetim etmeyi öğrenerek ve onlar üzerinde sahip olduğumuz şuurlu denetimi artırarak hislerimizi deneme ve saklama imkanına sahibiz. Lisanınızdan çıkan cümleler öteki şeyler söz ederken vücut lisanınız tam aykırısını söylüyorsa alıcı gerçek sinyallere odaklanacaktır. Bu noktada, öfkendiğiniz, lakin yeni bağlantı kalıplarını denediğiniz bir periyotta yüz sözlerinize de dikkat ederek daha tesirli bir bağlantı kurabilirsiniz.
Partnerinize karşı olan öfkenizi gerekli ve faydalı bir his olarak algılamaya çalışın. Bağışlamanın bu kadar sıkıntı olmasının bir nedeni, affederek huzuru bulmak için öfkemizi reddetmemiz gerektiğine inanıyor olmamızdır. Bununla birlikte, affetmeyi ve onun pek çok yararına sahip olmanın gerçek anahtarı aslında öfkemizi reddetmek değil, faydalı bir his olarak dinlemek ve anlamakta yatar. Bu nedenle, belli bir durumda öfkemizi bırakmadan evvel, öfkenin o durumda oynadığı fonksiyonu anlamalı ve affetmeden evvel bu muhtaçlıkları karşıladığımızdan emin olmalıyız.
Son olarak, unutmayın ki bağlar çift taraflıdır. Sayılmak ve sevilmek üniversal bir gereksinimdir. Münasebetiyle sizin de bu gereksinimlere istekli bir biçimde karşılık veriyor olmanız gerekir. Kendi his, niyet ve gereksinimlerinizi daha uygun tanımaya başladığınızda partneriniz ile olan irtibatınız direkt gelişmeye başlayacaktır.
Kaynak:Doktor Sitesi